Alternatif kitaplar basan bir yayınevinin sahibi olan Kaan (Nejat İşler) ile Kadıköy’de bar işleten, çok sıkı bir plak ve efemera koleksiyoneri olan Mete (Yiğit Özşener), 90’lı yılların ikinci yarısında, sanki bir yerde oturmuş konuşuyorlarmış ve kimsenin bundan haberi yokmuş gibi bir radyo programı yapmaya başlarlar. Yaptıkları program zaman içinde hem onların hem de dinleyenlerin hayatını değiştirecektir.
öncesi yükleniyor...
00:51:06,189
...ve bastıktan sonraki hayal kırıklığım.
00:51:12,261
Süleymaniye Camii'nin bir bakıcısı vardır.
00:51:15,384
Vanlı. Bunun babası küçükken bir iş için İstanbul'a gelmiş.
00:51:20,932
Dönüşte de hatıra olsun diye, Eminönü'nden bir Süleymaniye Camii fotoğrafı almış.
00:51:26,529
Bakıcı o zamanlar daha çok genç, küçük yani.
00:51:29,414
Van'daki evlerinin duvarına asmışlar fotoğrafı.
00:51:32,653
Çocuk her gün o fotoğrafa saatlerce bakmış, bakmış...
00:51:40,781
Babasının İstanbul'dan getirdiği o fotoğrafa büyük bir tutkuyla bağlanmış.
00:51:46,782
Artık hayattaki tek ideali o camiyi görmek olmuş.
00:51:51,921
Yirmili yaşlara geldiğinde de İstanbul'a gelmiş ve doğru Süleymaniye Camii'ne.
00:51:58,398
Camiyi görmüş. Oturmuş bahçesine, bakmış, içeri girmiş, namaz kılmış.
00:52:07,407
Bir türlü ayrılamamış oradan.
00:52:09,572
Sonra bahçesindeki yaprakları temizlemeye başlamış.
00:52:12,508
Çiçeklere bakmış. Öyle hiçbir şey talep etmeden.
devamı yükleniyor...