Alternatif kitaplar basan bir yayınevinin sahibi olan Kaan (Nejat İşler) ile Kadıköy’de bar işleten, çok sıkı bir plak ve efemera koleksiyoneri olan Mete (Yiğit Özşener), 90’lı yılların ikinci yarısında, sanki bir yerde oturmuş konuşuyorlarmış ve kimsenin bundan haberi yokmuş gibi bir radyo programı yapmaya başlarlar. Yaptıkları program zaman içinde hem onların hem de dinleyenlerin hayatını değiştirecektir.
öncesi yükleniyor...
00:12:47,000
İyi bir işe girmek için yarışır. Güzel bir kadınla evlenmek için yarışır.
00:12:51,036
- Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu. - Aslında kazanmak nedir ki?
00:12:56,048
En büyük zaferi kazandığında bir Antonius olduğunu düşün.
00:12:59,753
Paris'e geldiğini ve o takın altında olduğunu...
00:13:02,720
...ve bütün insanların senin altında olduğunu düşün.
00:13:05,414
Ve gücün en üstünde olduğunu. Yalnız kaldığın o anda...
00:13:09,686
..."Ne oldu be? Şimdi ne olacak?" diyorsan kaybedersin sen.
00:13:13,935
Hı? Kaybetmişsin.
00:13:16,350
- Yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmişsin. - Peki bunun farkında olmak...
00:13:23,230
...yaşlı bir Kızılderililin dediği gibi...
00:13:26,056
...hayatın bize sunamadıklarını mı sunar? Yoksa, bir radyo dinleyicisinin dediği gibi...
00:13:32,652
...sanat, diğer tüm şeyler gibi seks için midir?
00:13:37,941
Yaşlı bir Kızılderili...
00:13:40,670
- ...ne kadar yanılabilir? - Bazen yanılabilir.
devamı yükleniyor...